23.12.2008

İş başka aşk başka



Futbol dünyasında alınması gereken ne kadar boşta futbolcu varsa hemen hemen hepsini aldık, hedefimiz Beşiktaş'ı "Dünya Takımı" yapmak.

Yıldırım Demirören - CNN Türk/2004


Taraftarın içinden gelen bir yönetici. Yöneticilik yetilerinden fazla taraftarlığını öne çıkaran bir işadamı aynı zamanda. Ailesi tarafından haylaz evlat olarak görülen ve tahminlerimce "Şirketlere bulaşma da git hobi olarak sevdiğin işi yap" denilmiştir kendisine. Aldığı bu gazla Beşiktaş'a milyon dolarları hibe etmiş ve karşılığında uzunca bir süre hiç bir şey beklememiştir. Tabi bir zaman sonra istifa etmesi gerektiğini söyleyenlere ise "Kulübün bana borcu var, alacaklarımı tahsil etmeden hiç bir yere gitmem" diyerek taraftarlarını çileden çıkarmıştır.

İşin maddi boyutu bir yana maç öncesi ve sonrası açıklamaları her zaman gündem yaratan, futbolcusuna, hakeme, taraftarına ve medyaya zaman zaman cephe alan bir duruşu var Demirören'in. Ateşe her daim körükle giden bir adam ayrıca.

Çok sevdiği Beşiktaş'a zarar verdiğini düşünüyorum ve bugüne kadar Demirören'den memnun bir taraftar olduğunu da sanmıyorum. Bazen şeref tribünündeki hareketlerini görüyorum ve yadırgamamak mümkün değil. En son Galatasaray derbisinde de gördük ki oturduğu yeri hak etmiyor ve bir o kadar da kaybetmek istemiyor.

Yöneticilerin sahaya inip hakeme gösterdikleri tepkileri bile az bulan bir başkan. Maç sonu açıklamalar arasında en akla yatkın olanı sanırım Mustafa Denizli'ye ait. Ondan başka kimse futbolculara suç bulmuyor, futbolcuları eleştiren tek isim Denizli... Geri kalan herkes birilerine suç atıyor ve başarısızlığı kabullenen yok.

Tahminim Demirören görevde kalmaya devam edecek ve bu başarısızlık silsilesinden tek zarar gören Mustafa Denizli olacaktır. Malum her olaya bir kurban gerek...

Hiç yorum yok: