28.12.2008

Faydasız Köyün Papazı



Sözün devamını söyleyeme gerek yok sanırım. Bilenler bilmeyenlere anlatsın.

Ucundan kıyısından haber yakalamak diye buna denir sanırım. Bana göre bir rüya gibi gelip geçen oyunculardan birisidir Ribery. Fakat yaptığı karaktersizlik ve gidişinden aylarca sonra bile devam eden sorunlar ortada. Öyle ki bugün bile haberler yapılabiliyor hakkında. Değeri yıldız transferlerimizin toplamından bile fazla eden bir oyuncu şu an. Ha, o kadar eder mi diye sorsalar, bi durup düşünürüm.

Adam zamanında ödenmeyen çerez parası denilecek bir rakamdan dolayı kaçıp gitti elimizden. Her iki taraf ayrı ayrı anlattı olayları. Hatta Türkiye’ye gelişi ve gidişi üzerine de çeşitli komplo teorileri atanlar bile oldu. Şu yada bu, sonuçta bir çeşit basiretsizliğin sonucu olarak kaçırdık.

Fakat bugün medyada; açacak olursan ilk önce Milliyet ve Fanatik’te ardından da TV kanallarında gördüğümüz bir haber bazı taraftarları gaza getirdi hemencecik. Adamın menajerine yaptığı kayıt dışı ödemelerden dolayı Galatasaray’dan transferi bile incelenebilir falan diye bir haber. Bana göre saçmalığın daniskası. Bu kadar kolay mı zannediyorlar anlamıyorum ki?

Şayet Franck Ribery menajerine usulsüz para ödediyse; bunun cezasını keserler, cezasını ve vergisini öder, hiç olmadı yalan beyanattan bir de UEFA ceza keser olur biter. Ben hala Olayı Galatasaray ile nasıl bağdaştırabiliyorlar onu anlamıyorum.

Bruno Heiderscheid’in ise zaten usulsüz bir adam olduğu aşikar. Hem Ribery tarafından kayıt dışı ödeme yapılmış bu adama, hem de daha sonra Ribery’yi ipe götürmek için Galatasaray’a bazı belgeler sunacağını ve bu belgelerle Galatasaray’ın davayı tekrar gündeme getirip kazanacağını iddia etmiş.

Yani diyor ki; “Siz bu adamı elinizden kaçırdınız zamanında, umut fakirin ekmeğidir, bana verdiği el atlı paraların belgeleriyle tekrar deneyin şansınızı. Hem de ben sizden birkaç milyon euro alayım.” Tam anasının gözü...

Hiç yorum yok: