17.01.2009

In 99 We Trust


Yaklaşan Sivasspor maçı, soğuk hava ve Servet’in yokluğunda gözlenen endişeler içerisinde geçen bir maç. Sivasspor maçında Meira’nın da cezalı olmasında dolayı yeni bir defans kurgusu denemek zorundaydı Skibbe. Tercihini önce Meira-Emre Aşık, ardından da Emre(Güngör-Aşık) ikilisi şeklinde denedi ikinci yarıda. Tabi Emre Güngör’ün 10 dakika içinde 2 sarı karttan kırmızı yiyeceğini bilseydi eminim böyle bir hamle yapmazdı.

Her iki yarıda da Galatasaray üstün futbolu, ayağa yaptığı paslar ve organize ataklar şeklinde oyunun hakimi oldu. İstatistiklere baktığımızda bunu görmek çok kolay. Pas sayısı 473-188 Galatasaray lehinde. Zaten ilk goldeki paslaşmalar, akıl dolu ara paslar da bunun göstergesi. Gerçekten görmek istediğimizin çok daha altında bir Aydın izliyoruz oynadığı karşılaşmalarda. Kiralık verilsin mi, biraz daha tecrübe kazanıp ger mi dönsün soruları eşliğinde bugün iyiye yakın bir oyun çıkardı Aydın. Arda ve Ümit Karanla olan uyumları kayda değer. Tabi bunda kuşkusuz en büyük pay sahibi Ümit Karan.

Son günlerde basına en çok malzeme olan, hakkında her gün haberler çıkan ve zorla gönderilmek istenen oyuncu. Kadroda yeterince yer bulamaması ve Baros’un gelir gelmez gösterdiği harika performans altında, gözler Ümit’ten biraz uzak kaldı. Ama biliyoruz ki Ümit olmadık maçların adamı. Benfica karşılaşması da bunun güzel örneklerinden. Çıkıyor işini yapıyor ve yedek kulübesindeki yerine tekrar dönüyor. Ta ki tekrar sahaya sürülünceye kadar. Takımdaki genç oyuncuların ve yabancıların çokluğunda, Ayhan ile birlikte takıma ağabeylik yapacak, kaptan olarak gözü kapalı sahada yerini alabilecek yegane oyuncu. Bu yüzden Ümit’in daha fazla yıpranmasına ne yönetim ne de Galatasaray taraftarı izin vermemelidir. Zira 4. golde Yaser’i penaltı için çağırması çok yerinde ve büyüklüğünü belli ettiği bir hareket. Her oyuncudan beklenmez bu tarz hareketler. Takımdaki birlik ve beraberliğin sergilendiği anlardan birisi oldu; Arda, Ayhan ve Ümit hep birlikte Yaser’i çağırıp penaltıyı atmasını istediler.

Ümit odaklı bir maç oldu aslında bugünkü karşılaşma. Defansı sürekli rahatsız etmesi, pres yapması, gol atıp asist yapması ve kaptanlık görevini hakkıyla yerine getirmesi maçın adamı sıfatını kendine kazandırdı bu gece. Arda’ya verdiği gol pasının neredeyse aynısını Emre Aşık’a da verdi ama, biraz zamanlama hatası biraz da defans oyuncusu olmanın verdiği potansiyel, o topun kaleye girmesine müsaade etmedi.

Bugün Servet ve Meira ikilisinin eksikliği en çok hava toplarında hissedildi. Zira yediğimizi iki gol de, duran toptan ve kafayla. İkisini de atan defans oyuncuları. Devre arasının verdiği rahatlık, Bank Asya liginden bir takımla oynamanın rehavetiyle birleşince, bir de kilit iki oyuncunuz o anda sahada olmayınca böyle goller yemeniz gayet doğal. Fakat burada dikkat edilmesi gereken bir husus varsa o da Mehmet Topal’ın her an her yere uyum sağlayabilmesi, şikayet etmeden, ve çok sırıtmadan bir anda oyunla içli dışlı oluvermesi. İyi ki varsın Aslanım, sen bize daha çok uzun yıllar lazımsın, emin ol…

Son dakikalarda da olsa Semih Kaya’yı oyunda görmek güzel. Alt(ın) yapımızdan yetişen bir pırlanta. Daha as takımda kendini göstermeden, transfer teklifleri alıyor. Umarım en kısa zamanda ağabeylerinin arasına karışır ve takımdaki yerini sabitler.

Lincoln’e dönecek olursak, ben büyük maçların oyuncusuyum havası vardı biraz. Yine de koştu mücadele etti ama yine de Lincoln’ün coşması için daha önemli maçlar olması gerekiyor gibi sanki. Maçın önemine göre Lincoln’ün performansı ve oyununun güzelliği artıyor.

4 yorum:

drvenom dedi ki...

muhteviyatı fortis olacak renktaş. lol. drvenom.

AK dedi ki...

Semih Altay alt yapısından bir futbolcu.

vinca dedi ki...

Evet doğru, Semih Kaya Altay alt yapısından Galatasaray alt yapısına transfer edilen, "alt yapımızda" oynayan ve "alt yapıdan" as takıma yükselen bir oyuncu. ilk geldiği yer Altay, inkar eden olmadı zaten.

Adsız dedi ki...

Her şeyden önce güzel bir maç izledim bu kadar keyifli bir maç olacağını tahmin etmiyordum açıkçası ...
Karşılaşmada en çok Ü.Karan'ın çalıştığını söyleyebilirim kendi adıma ...
Daha çok genç ağırlıklı bir kadro bekliyordum ama görüntü öyle deyildi ...
Bu gün hepside iyi oynadı diyebiliriz ayrıca Malatya'nında bu kadar dirençli
olacağını beklemiyordum ... Yaser'in attığı penaltı golü için Ümit abisine teşekkür etmesi
lazım gerçi kendi yaptırdı penaltıyı ama yinede Ümit büyüklük yapıp Yaser'e bıraktı atışı ...
Bence Malatya'nın attığı 2. Golde biraz 1. Golde ise tamamen Aykut'un hatası vardı ...
A.Erçetin bu aralar verilen şansları iyi deyerlendiremiyor...

Maçın hakemi genelde iyiydi ama 2 kocaman hata yaptı ilki Bizim E.Güngör'ün haksız 2. Sarıdan
atılması ikincisi ise Malatyalı Güngör'ün haksız 2. Sarıdan atılması yani en büyük hatası
hatayı hata ile telafi etmesi ... Benim görüşüm 2. Sarı kartlar çok ağırdı ...

Bu arada Linderoth için her maç öncesi oynayacak deniyor ama yine oynamıyor yine oynamıyor...
Neyse yolumuz açık olsun bu gidiş kupaya kadar gider ...

____________________________
____________________________

Bu maçtan çok benim zihnimi ve midemi bulandıran birşey var ...
Kayseri yerine Ankara'nın tur atlaması...
Galibiyet , mağlubiyet ve beraberlikler hatta averaj bile aynı ...



Normal olarak puanlarda aynı ama zannedersem golü fazla atması sebebiyle Ankara tur atlıyor ama fazlada yiyor Kayseri Ankara'yı deplasmanda yeniyor ..
Deplasmanda yenmesi önemli değil Kayseri Ankara'yı yeniyor ama Ankara tur atlıyor bu nasıl bir mantık ve nasıl bir sistemdir..



Benim şahsi görüşüm son derece yanlış ve mantıksız bir sistem ve Kayseri'ye haksızlık ...