29.10.2008

Çabuk dön...

Adanalı olduğunu bilmeyen yoktur galiba Hasan'ın. Malum bu yörenin erkekleri biraz fazla küfreder. Ama Hasan başkadır. Söver de sever de. Duygularını en net yaşayan futbolcu kim diye sorsanız başka adayım yoktur inanın. Kızdığı zaman enginlere sığmaz taşar Hasan. Sevindiği zaman kahkahalar sarar dört bir yanını. Galibiyetle ayrılan maçlardan sonra soyunma odasının neşesidir o. Takımının abisidir aynı zamanda. Herkes bitti derken, futbolu bıraksın diye gözünün içine bakarken, Kalli'yi hayretler içerisinde bırakarak takıma yeniden girdi geçtiğimiz sezon. Kaptanlık da yaptı, yeri geldiğinde yedek de soyundu. Ama ne olursa olsun aynı heyecanı sürekli taşıdı. Talihsiz sakatlığı nedeniyle yine aramızda yok Hasan. "Ameliyat sonrası rehabilitasyon çalışmaları Metin Oktay Tesisleri sağlık merkezinde sürdürülüyor"muş, resmi siteden okuduğumuz kadarıyla. İnanıyorum ki doktorların söylediği tarihten daha evvel çalışmalara başlayacak.

Tam da şu aralar çektiğimiz "kaptan ve olgun" insan Hasan Şaş'ın ta kendisi. Saha içinde zaman zaman burnunda alevler fışkırsa da, bize "Hasan delirdi yine" dedirtse de, o bizim hem şımarık çocuğumuz hem de takımının abisi. Bir çok maçına şahit olduk, takımın gazını aldığı, ortalığı sakinleştirdiği ve hatta taraftarını bile yatıştırdığı...

Yine sinirlen, yine hakemlere itiraz et, yine ağlat, yine güldür bizi. Ama ne olur çabuk dön...

Hiç yorum yok: