13.01.2010

Ateş yokken sigara yakmak


Uzun süren uğraşlar sonunda kafayı çalıştırmaya yönelten metotlardır.

Sene 99, bir arkadaşımla beraber cebimizdeki harçlıklarla arabaya tüp doldurup 2-3 günlüğüne Erdemli'deki yazlığa gidelim dedik. Düşün gaz o zamanlar ne kadar ucuz. Öğrenciyiz yani bir de. Gece eve geldik, gelirken de yoldan durup aldığımız biralar vardı. Ilımış biraz o yüzden buzluğa koydum hemen. Eşyaları falan yerleştirdik gecenin saat 2 si falan oldu artık. Yorgunluk da çökünce mehtaba karşı bir kaç bira içip yatalım dedik. Aldım buzluktan biraları oturduk balkona. Biranın en güzel mezesini çıkardım, kırmızı malbuş.

Tam elimi çakmağa attım ki kafamdan kaynar sular döküldü. Gazı bitmiş. Evi biraz aradım taradım çakmak yok. İçinde 2 çöp kalmış bir kibrit kutusu buldum. Birisinin kükürtlü kısmı kırılmış denedim yanmadı. Elimde kalan son çöpe bakıp iç geçirdim bir an. bir gayret onu da sürttüm kibritin kenarına rutubetli olduğu için o da dağıldı. Sinirlenmeye başlamıştım. Gittim tekrar balkondan gazı biten çakmağı aldım. Kafasındaki metali söküp gaz ayarını sona getirdim, nafile bir türlü yanmadı. amına koduğum çakmağı diyerek denize doğru fırlattım. Yine de pes edemezdim, biramı açmıştım ve tekrar ılımasına müsaade edemezdim, düşünmeli bir çözüm bulmalıydım.

Evreka! diyerek salona koştum tekrar. Amerikan mutfak denen şeylerden vardı evde, mutfak salonun içerisinde, bar gibi yani görünümü. Bir hamleyle barın üzerinden atlayarak fırına doğru koştum, ama unuttuğum bir şey vardı; fırının üzerinde dahili çakmak yoktu. Ve taşı cillop gibi çalışan çakmağı da az evvel denize fırlatmıştım. Bir ümit daha suya düşmüş bira giderek ılımaya başlamıştı ve ben de giderek daha da sinirlenmeye başlamıştım.

Balkona çıktım, derin bir nefes aldım ve kesin bir şey bulacağım dedim. Bu arada ne talihsizliktir ki arabadaki çakmak da bozuktu ve gecenin körü olduğu için açık yer bulamayacağımı da bildiğimden 5 kat inip arabaya yeltenmiyordum hiç.

Olmaz ya bir deneyim diyerek geldiğimizden beri yanmakta olan ampule tuttum sigarayı. Sıcaktı epey ama sigarayı yakmaya yetecek kadar değildi. Bu saçma fikri de geçmiştim ve bir anda yatak odasında bulunan ütü aklıma geldi. Evet, ütü gayet ısınan bir aletti ve üzerinde unuttuğumda gömleği bile yakıyorsa sigaramı da gayet güzel yakmalıydı. Hemen prize takıp beklemeye başladım. Isındıktan sonra da ara ara sigarayı alta tarafına basıp basıp körüklüyordum. Ama bu da olmadı. Tam prizden ütüyü çıkarıp katalitik sobanın üzerine koydum ki... Bir dakika ya, katalitik mi dedim ben? Evet lanet olası katalitik soba vardı evde. Ne sebeple oradaydı bilmiyorum ama orada öylece duruyordu işte.

Hemen gaz düğmesini çevirip çakmağına bastım ki gazın gelmediğini fark ettim. Bir kaç saniye düşünüp mutfağa koştum, fırından söktüğüm tombul tüpü getirip katalitik sobaya taktım. Bu sefer yanmıştı. Zaten kan ter içinde kalmıştım ve sigarayı yaktığım anda sobadan gelen sıcaklıkla birlikte göğsümden terler süzülmeye başladı iyice. Hemen sobayı kapatıp balkona geçtim. Elime aldığım şişeyi mehtaba doğru kaldırarak bir nefes daha çektim sigaramdan. Evet mutluluktu bu resmen.

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=17770832

1 yorum:

mehmetkholl dedi ki...

xD ateşi yeniden keşfetseymişsin daha iyiymiş