Darmaduman bir maç için darmaduman bir yazı yazmak istemedim; o yüzden maddeler halinde yazayım tam olsun:
1. Futbol oyunun amacı nedir? Fairplay nedir? gibi basit konuların Bülent Uygun ve ekibine acilen öğretilmesi gerekiyor. Mazlum edebiyatının akışı değişecek gibi görünüyor Sivasspor sayesinde, hayırlı olsun. gerçi mazlum edebiyatıyla kalsa yine şükür... Buna bir de saha içinde, kenarında ve dışında yapılan çirkeflikler de eklenince tadından yenmez hale geliyor. Yıllardır savunurum Anadolu'dan bir şampiyon çıkmasını, eğer böyle çıkacaksa şampiyon, çıkmasın ben vazgeçtim arkadaş.
2. Gezmeye pek alışkın şahsı ismine münhasır hakemimiz Bünyamin Gezer daha kaç maçı katletmeye devam edecek. Geçen seneden beri her maçta dayak yinen takımımızı tam kadro görmek bu hakemler sayesinde mümkün olmayacak gibi görünüyor. Her deplasmanda bir kaç sakat verip geliyoruz 2 senedir. Ayrıca bu maç için, penaltılarda topa vurulmadan öne çıkan Sivas kalecisini hiç bir şekilde uyarmayan, hiç bir penaltıyı tekrarlatmayan, elini cebine atmaktan aciz, kart özürlü bir hakemi seyretmiş olmak tarifsiz bir duygu.
3. Sağa sola "Kapçık" yakıştırması yapan Mehmet devre arasında Galatasaray'ın peşinde gezerken, son maçlarda neden nefretle kusuyor, çözebilene aşk olsun.
4. Yıllardır 3 büyüklere olmadık laflar sokan, devre arasında "Kim beleşten kaç puan kazandı, hangi maçların kaderiyle oynandı" gibi ironik ve bir o kadar saçma istatistiklere imza atan spor servisleri, Anadolu takımlarını da yeteri kadar eleştirebilecek mi?
5. Kondisyon eksikliği midir, yoksa sağlık ekibiyle mi alakadır bilemiyorum ama, yediğimiz tekmeler kadar bizim takımda etkili başka bir şeyler daha var kesin ve acil olarak çözülmesi gereken. bu kadar sık nükseden sakatlıklar ve böylesine geniş bir kadronun bile sıkıntı çekmesi gerçekten içler acısı.
6. Allah aşkına De Sanctis sorunu bir an önce çözülsün. Aykut ve Orkun ile çıkılan her maç bir eziyet. Ben artık tamamen emin oldum, onu bunu bilmem, Galatasaray takımının kalecisi kesinlikle yabancı olmalıdır.
7. Bugüne kadar hiç bir şekilde takımda istemediğim Mehmet Güven bütün kredisini bitirmiştir artık. Yeter arkadaşım, anladık ki senin kaderinde futbol oynamak yok, git başka mesleklere yönel hazır vakit varken.
8. Bugüne kadar hep savunduğum Skibbe'ye bu maçta gerçekten sinirlendim. Kim gaz verdi, yönetimden mi birileri fişekledi yoksa adam kendi kendini mi doldurdu anlayamadım ama Türkiye Kupası hırsı yapmış resmen. Arda'yı ve Barış'ı bütün maç oyunda tutma isteği başka türlü açıklanamaz çünkü. Servet'in bile artık patladığı bir dönemdeyiz. Geçen seneden beri takımda ve milli takımda çok işler yapan, bir çok maçta ağırlığını koyan ve haliyle yorgun olan Arda, hem de maçın başında güzel bir gol atmışken, neden ta penaltılara kadar oynatılır? Çocuğun sınırları ne kadar daha zorlanabilir ki? Aynı şekilde Barış da öyle. Adamın çıkması için illa sakatlanması mı gerek? Yahu sikko, gazozuna bir kupa işte. Taraftarın umurunda değil. 30 sene almasan kaç yazar? Önündeki Bordeaux maçından, ligin gidişatından daha mı önemli geldi bu maç sana bilmiyorum ki?
9. Son olarak Büyük Başkana en derin saygılarımı sunuyorum. Gittiği deplasmandan yenilerek, hatta Skibbe'nin çok önem verdiği o kupadan elenerek ayrılsa da, ayrılırken beyefendiliğini korudu, rakibi alkışladı ve tebrik etti. Aynısını yapamayanlara harika bir gönderme yaptı. Seviyoruz seni Başkan...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder