16.07.2009
Yeni yıkanmış arabanın camını açan zevzek
Hepimizin vardır böyle arkadaşı, kardeşi yada bir tanıdığı.
Ya belli işte arabanın yeni yıkandığı, bir dur yada bir sor önce. Ne oldu yani arabaya biner binmez camı açtın da? Arabaya binmeden önce gördün muhtemelen, araba ışıl ışıl. Hadi onu fark etmedin, bindiğinde tüm döşemeler yepyeni, ön göğüste en ufak bir toz bile yok, camlar öyle temiz ki cam olduğu bile belli değil arabanın içerisinde. Ya gözün görmüyor da burnunda mı nefes almaz be adam. Mis gibi parfüm kokusu dolmuş içeriye işte. Onu geçtim, ayağının altındaki karton paspası da mı görmedin üzerine basarken. Bilmem ne oto yıkama diye kocaman puntolarla bastırmış adam. Yuhh yani sana, harbiden ohaa..
Gerçekten de insanı sinir eder bu zevzek herif. Arabanı yeni almışsın oto yıkamadan, sağ olsun arabayı kenara çekip anahtarı veren genç tembih de etmiştir:
- Abi bi kaç saat açma camları, iz yapmasın.
- Tamam canım sağol, al bakalım şunu da…
Sonra gidersin arkadaşların yanına, oturursun kafeye, gırgır şamata. Ortam değiştirmek gerekir bazen, yada arabayla iki tur atalım hava da serinledi hazır, piyasa yapalım. Çıkarsınız ortamdan, arabaya doğru giderken bir an aklınızdan çıkar arkadaşınızı uyarmak. Oğlum bak açma camları iz yapmasın diye.
Binersiniz arabaya, vızzzzttttt… Aha açtı yavşak camı.
- Napıyon oğlum?
- Camı açtım abi görmüyor musun?
- Ya oğlum ben de ondan diyorum ya!
- Sıcak abi, açmayalım mı?
- Abicim iki dakika duramadın dimi? Açacaz klimayı..
- Anaaa, ıslak bu..
- Ya var ya, ben sana bişi demiyorum, yeminle…
Noldu şimdi? Açtın da ne geçti eline hay yavşak. Oğlum senden arabayı mı esirgedik bugüne kadar, klimayı mı? Hele iki dakika sabretsen serinleyeceksin.
Hadi bunu arkadaş yaptı iyi, ne ala; kızar söversin küsmez de nasıl olsa. Peki ya anne, baba, sevgili falansa ne olacak? Direkt olarak iç sesle girilen muhabbete kayacak olay. Kendinle hesaplaşacaksın bir an. Dışarıya belli etmesen de baskı altında geçecek önündeki dakikalar. Arada gözün kayacak cama, sinirleneceksin durup dururken…
- Aşkım noldu gelen mi var arkadan?
- Yok bitanem, hayırdır?
- Ne bileyim, yan aynaya bakıp duruyorsun da…
- Yok aşkım bir şey.
- Aaa, bugün arabayı yıkamaya vermemiş miydin sen? Su izi var hep buralarda.
- Hııı hııı, evet…
Fark ettim de bu resmen umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımlarına uyan bir örnek.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Abi bırak camı ben yeniden silerim de bu resim ne böyle :)
neden bu kadar sinirlendiğimi anladın mı :)
Ne zorluklarla yıkattırıyorum o arabayı ben..
Yorum Gönder